17 Nisan 2016 Pazar

OSLO GEZI NOTLARI...

Size biraz Oslo hakkin da genel bilgi verdikten sonra norvecle ilgili ilginc bilgileri paylasacagim.



Norvec´in 1,5 milyonluk nufusuyla en büyük sehri olan OSLO, 40 ada üzerine kurulmus ve birbirlerine köprülerle baglanmis.



Hava kışın çok soğuk olarak biliniyor ama biz gittimizde 3 derece civarıydı. Güzel, sıkı giyinince soğuğu pek hissetmiyor insan. Iskandinav ülkelerinin sözü aklima geldi.

" kötü hava yoktur, kötü kiyafet vardir ". Ben gitmeden önce kışlik alışverişimi yaptım ve kar botlarimla gezdim. Ayak  mühim konu tabi:) Günes sizi aldatmasin netekim hava buz gibi.





Biz ordayken ki aylardan Kasim`di sadece yagmur yagdi. Bu arada Oslo, Norveççede “oşlu” diye okunuyor. Norveççe kulağa çok da hoş gelmeyen bir dil zaten. Arkadasimin tabiriyle uydur uydur konus dili:D. Benim tabirim Almanca`nin yandan carkli hali ;) Hele sicak birseyler icmek icin gittigimiz yerin adi ofunbakire olunca sanki hakikaten uydurup konusuyorlar gibi...

Kış aylarıni baslamasiyla hava, sabah 9’dan sonra aydınlanıp öğleden sonra 4 gibi de kararıyor. Bu yüzden  fotograf cekmek icin cok vakti olmuyor insanin.

Oslolular, daha doğrusu genel olarak Norveçliler çok temiz yüzlü insanlar. Tahmin ettiğiniz üzere hemen hepsi de sarışın. Norveçliler soğuk diye bilinirler ama bence tam tersi. Bizim evsahibimiz bu konuda müthis konuksever ve yardimseverdi. Bir de birçok batı Avrupa ülkesinin aksine, insanlar oldukça şık ve tarz giyiniyorlar.


Oslo’yla ilgili ilk söyleyecegim cok pahalı bir şehir olduğu olacak.


Evet Norveç´liler zengin ama para her şey değil. HER SEY....😄😄 1 Euro, 9.30 Norveç Kronu ediyor. Gerçekten öyle. İnanılmaz pahalı. Örnek verecek olursam bir paket sigara 14,75 euro, otomatiklerdeki hani 1 euro olan kahveler varya burada 6 euro civari. Tabi bu fiyatlar bizim için pahalı, Norveçlilerin gelir düzeyleriyle kıyaslayınca normal. Ortalama isci ücretleri aylik 10-15 bin euro civarinda. Norveç, dünyada kişi başına milli geliri en yüksek 5 ülkeden birisi. 5 milyon nufuslu ulke de kisi basi yillik gelir 40-45 bin euro civarinda. Bu rakam ülkenin refah seviyesi hakkin da bir bilgi sagliyor. Avrupanin en gelismis ülkesi ve birlemis milletlere gore hayat standartlari zirve de. Norveç’te hem sanayi üretimi var, hem de petrol gelirleri çok yüksek. Bu yüzden Avrupa Birliği’ne de girmek istemiyorlar zaten. 

Fotoğrafta altta gördüğünüz bir sandviç ve bir portakal suyu ve muffels Oslo’da lüks olmayan normal bir Ofenbakirede tam 300kron, yani 33euro Bu fiyatlar başta tabii ki çok pahalı geliyor ama bir süre sonra battı balık yan gider mantığıyla olsa gerek insan fiyatlara alışıyor, hesap yapmayi birakiyoruz. 





OSLO`DA GEZDIK, TOZDUK...


Ilk olarak Oslo opera binasiniyla basladik geziye.



Limanin karsisin da halka açık alan olan yatay, dikey ve köşegen hatlar ile tasarlanmış bir yapi. İnsanın üzerinde yürüyebileceği, oturabileceği, piknik yapabileceği, paten kayabileceği, suya girebileceği ya da kayak yapabileceği mucizevi bir halı gibi. Dört bar, restoran, mağazalari ile bütün gün açık. Dis kismi bembeyaz tas ve camlarla kapli olan bina 4 futbol sahasi büyüklügün de bir alana kurulmus ve 1100 odali. Bizim ülke de 1100 odali saray yapilirken elin Norveclisi 1100 odasini sanat icin ayirmis. Bir ülkenin gelismisligi o ülkenin sanata ve sanatciya verdigi degerle ölcülür. Hatta Atatürk`ün su sözü geldi aklima


Sanatsız Kalan Bir Milletin Hayat Damarlarından Biri Kopmuş Demektir” 


Bina iki yer arasındaki aracı durumunda ve karayla denizi birbirine bağlıyor. Deniz mavi degil. Sanki gri ve füme karisimi gibi... Baltik Denizi´nin kasvetli havasindan ve bol rüzgarindan nasibimizi alip hemen karsisindaki Belediye sarayina geciyoruz.



Belediye Sarayı'nı gezdikten sonra hemen arka tarafin da en popüler caddesi olan Karl Johans Gate.karsimiza cikiyor. Gate Norveççede “cadde” demek ve okunuşu da “goğhte” gibi bir şey. :) 




Mağaza, kafe ve restoranlarla dolu, çok kalabalık bir cadde. Hem uluslararası markaların hem de Norveç markalarının mağazaları var. 



Meshur norvec desenli kazaklardan almak istedim ama fiyatlar ufff. Bu arada Norveçliler milli bilinçleri yüksek bir millet. Kıyafet alışverişi yapmak isterseniz, her yerde göreceğiniz BikBok, ayakkabi da Swims meshur bir Norveç markası. 

Oslo’dan alışveriş yapmak pek akıl karı değil anlayacaginiz. Yapmayin annem sizde gidin ülkenizden alin. Buldugunuz heykelin önünde poz verin.




Yol üstünde görülmeye değer yapılardan parlamento binası Stortinget ve Ulusal Tiyatro karsimiza cikiyorKarşıda görünen bina, Norveç’in meclisi Stortinget. Bizdeki gibi inanılmaz güvenlik önlemleri almaya ihtiyaç duymuyorlar. Aksine halkın içli dışlı olduğu bir bina, olması gerektiği gibi…




Ulusal Tiyatro da sezon oyunlarini her zaman izleme sansiniz var.



Caddenin sonlarina dogru " oşlu " üniversitesi var. Bu arada öğrendiğime göre üniversite eğitimi herkes için ücretsiz. Hatta yabancılar için bile...



Caddenin en sonunda bütün ihtisami!!! ile Norveç kraliyet ailesinin yaşadığı Kraliyet Sarayı karsimizaçıkıyor. 




Koskoca Norveç Kraliyet ailesinin sarayı işte burası. Sadece 173 odalı. Bizim yepis yepyeni 1100 odalı sarayımızın yanında adeta ezikkk:)).Gelsinlerde abarti nasil yapilir gorsunler. Desinler ki vavvvv bu Türklerin ne bicim sarayi var....Sanayi yok, bilim, ilim yok, insan haklari yok, gazeteci özgurlugu yok ve bunca yokluga Norveçliler nasıl itibar kazanacaklarını hiç bilmiyorlar. Peh! Sarayin bahcesinde salina salina dolasirken asayisi saglayan polislerle karsilastik. Güler yüzlü, sempatik polis hanimlarla yanimizda bize tercümlik yapan arkadasimiz sohbet etti. Videosunu yükleyecegim. Norvec dili ile ilgili ne demek istedigimi anlayacaksiniz.



 Sarayin bahcesin de salinirken nöbet degisimine denk geldik. Güzel oldu.



 Norveç'te yaşayan her genç 1 sene askerlik eğitimi yapmak zorundaymış. Bulduk bir genc Selefi yaptık. Kırmadı bizi sağolsun.



 Sarayın bahcesinden dolaşarak aşağı doğru yürürüp küçük bir mola verdik. Avrupa'daki pek çok sarayın arkasında halka açık büyük parklar oluyor. Yani saraylı, köylü hep içiçe. 






 " Ellerin soğuk mu? Çikolata sıcak! " teklifi değerlendirdik.





En çok merak ettiğim parkta sıra. Oslo'nun en büyük parkı olan Vigeland Parkı'na ( Frogner Parkı olarak ta biliniyor ) gidiyoruz . Bu parkta Norveç'in en ünlü heykeltraşı Gustav Vigeland'ın heykelleri var 




Gustav Vigeland (1869-1943) bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya gelmiş . 14 yaşında bir ahşap oymacının yanında çırak olarak işe başlamış . Değişik , kendine özgü bir üslubu var . Gelmiş geçmiş en üretken heykeltraş olduğu söyleniyor . Sanatçının son dönemindeki anıtsal yapıtları bu parkta toplanmış . Parkın tamamında Vigeland'a ait 200 kadar heykel bulunuyormuş .



















Vigeland’ın heykelleri, yapıldığı döneme göre oldukça aykırı. Bence bu heykeller Türkiye’de olsa ucube ve müstehcen diye yıktırılır, önünde protestolar yapilirdi. Ülkenin son 10 yilin daki gelismeler ortada. Bu arada heykel de olsa fotoğraf karesinde ben varım. Malum yerler örtülsün😄...



Saniyorum yanilmiyorum.

Avrupa şehirleri kültürü, tabiatı, yaşam standartları ile bir bütün bence. Artık biraz da Türkiye'deki şehirleri yazmak istiyorum. Bir sonra ki seyahat Türkiye'de olsun. Bu yazıyı okuduysan canımsın  😚.